MiDd0Wn Aradığınız Herşeyi Bulabileceğiniz Tek Adres...!!! |
|
| Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:54 am | |
| GİDERİM
Artık seninle duramam
Bu akşam çıkar giderim
Hesabım kalsın mahşere
Elimi yıkar giderim
Sen zahmet etme yerinden
Gürültü yapmam derinden
Parmaklarım üzerinden
Su gibi akar giderim
Artık sürersin bir sefa
Ne cismin kaldı ne cefa
Şikayet etmem bu defa
Dişimi sıkar giderim
Bozar mi sandın acılar
Belaya atlar giderim
Kurşun gibi mavzer gibi
Dağ gibi patlar giderim
Kaybetsem bile herşeyi
Bu aşkı yırtar giderim
Sinsice olmaz gidişim
Kapıyı çarpar giderim
Sana yazdığım şarkıyı
Sazımdan söker giderim
Ben ağlayamam bilirsin
Yüzümü döker giderim
Köpeklerimden kuşumdan
Yavrumdan cayar giderim
Senden aldığım ne varsa
Yerine koyar giderim
Ezdirmem sana kendimi
Gövdemi yakar giderim
Beddua etmem üzülme
Kafama sıkar giderim | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:55 am | |
| GİTTİ AH GİTTİ
gitti ah..,
gecelere hüzünleri serperek
yaralı bir kuş gibi kanarcasına gitti..,
yalvaran gözlerime, elemi pay ederek,
bir kabahatmiş gibi, kaçarcasına gitti...
gitti ah..
şarkılara bel bağlamak faydasız.
üstüme kapıları kaparcasına gitti...
gecenin geldiğini haber vermeden; hırsız...
yaşanmış bir ömrü çalarcasına gitti
gitti ah... bir nehirdi,
yazamadığım şiirdi.
yüzüme son bir defa
bakarcasına gitti...
gitti ah...
gözyaşları yanaklarımda kaldı.
hayatın perdesini çekercesine gitti...
belki doyulmamış toz pembe bir masaldı.
göğsümden yüreğini sökercesine gitti...
gitti ah...
karşılaşmak ömür boyu imkansız.
beni hazanda koyup bahar dalına gitti...
bilmiyorum ne yapsam, ne söylesem anlamsız.
ayrılmıştı dünyamız; kendi yoluna gitti...
gitti ah... bir mevsimdi,
çizemediğim resimdi.
kalbime bir çiviyi,
çakarcasına gitti... | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:55 am | |
| HANGİ AYRILIK?
Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?
Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?
Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?
Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam! ...
Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .
Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?
Olur mu be! . olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi?
Buruşturup bir kenara atılır mı?
VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?
Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?
Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?
Dağ gibi adamı eze eze! .....
Hangi anası tipli parlak çömeze,
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?
Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?
Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?
Ve! .. Hangi su bağışlatır?
Hangi musalla temizler seni?
Bu Nasıl Ayrılık?... | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:55 am | |
| HANİ BENİM GENÇLİĞİM NERDE..
Hani benim gençliğim nerde
Bilyelerim topacım
Kiraz ağacı altında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz.
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tellere takıldı
Hani benim geçnliğim nerde.
Ne varsa bu gençliği yakan
Ekmek gibi aşk gibi
Ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm büyümüştüm.
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim nerde.
Hani benim sevincim nerde
Akvaryumum kanaryam | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:55 am | |
| HAYAT NEDİR ANNE?
benim hiç sapanım olmadı anne,
ne kuşları vurdum,
ne de kimsenin camını kırdım...
çok uslu bir çocuk değildim ama,
seni hiç kırmadim, hep boynumu kırdım.
ben hayatım boyunca
bir tek kendimi vurdum! ..
suskun görünsem de,
fırtınalı ve mağrurdum anne.
bir mızrak gibi,
aynada hep dik durdum anne! ..
ben sana hiç bir gün laf getirmedim,
leke sürmedim.
ama göğsümü çok hırpaladım,
kalbimi çok yordum...
ben hayatım boyunca, en çok kendimi sordum! ...
benim hiç sevgilim olmadı anne,
ne bir yuva kurdum,
ne bir gün şansım güldü...
öpemeden bir bebeğin gidişini,
tükendi gitti çağım...
kimi yürekten sevdiysem,
yüreğini başkasına böldü...
bir muhabbet kuşum vardı,
o da yalnızlıktan öldü...
sen beni göğsünde
hep acılarla mı soğurdun anne?
yoksa evlat diye,
koca bir taş mı doğurdun anne?
eziyet degilim, zahmet değilim,
musibet hiç değilim;
bir senin mi balına sinek kondu, söylesene!
doğurdun da beni,
ne ile yoğurdun anne?
benim hiç hayalim olmadı anne...
ne seni rahat ettirdim,
ne kendim ettim rahat...
bir mutluluk fotoğrafı bile çektirmedi bu hayat!
kaybolmuş bir anahtar kadar
sahipsizim anne...
ne omuzumda bir dost eli,
ne saçımda bir şefkat...
say ki yollardan akan,
şu faydasız çamurdum anne...
say ki ıslanmaktım, üşümektim,
say ki yağmurdum anne!
bunca yıldır gözyaşlarını,
hangi denizlere sakladın?
oy ben öleyim,
sen beni ne diye doğurdun anne? | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:56 am | |
| İÇERDEN ÇIKAN ADAM
İçerden çıkacak birazdan adam
Yılların tortusu çökmüş yüzüne
Alnını güneşe serecek adam
Uykusuz ranzalar suskun voltalar
Geride kalacak ve ah hüzünle
Bir gül gibi savrulup gülecek adam
Kar yağmıştır sardunyanın üstüne
Anılar toza toza bulanmıştır
Kitaplar sobada yanmış
Ah sazlar duvarda kalmış
Güzelim şarkılar yağmalanmıştır
İçerden çıkacak birazdan adam
Yıpranmış bavulu hantal sesiyle
Kendini yollara vuracak adam
Yüz çeviren dostlar sinsi tavırlar
Açığa çıkacak ve ah kendiyle
Bir ince hesabı görecek adam
Susamıştır tebessümün seyrine
Saçları hiçbirgün okşanmamıştır
Bir ihtilal kadar yalnız
Ah vefanız kadar yanlış
Mümkünse farzedin yaşamamıştır | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:56 am | |
| İNCİNEN GURUR
Pencereden baktığımda görüyorum
Senin yüzün incir yaprağında
Senin ürkekliğin duvar üstünde yürüyen
Bir kedinin kıvraklığında
Aynada dururken görüyorum
Kırmızı öpüşün sol yanağımda
Dişimi fırçalarken senin ağzın
Serin suların berraklığında
Rakı devrilmiş masalarda yokluğun
Veya benden önce kalkıp gitmişliğin
Gece boyu dolandığım barlarda
Sarhoşlara tekrarladığım adın
Balıkçı kahvesinde, çorbacıda, kenarlarda
Dökülmek istemiyorum hayır! ..
Çingene çiçekçiler habire yaltaklandığında
Bilmediğim soruların açtığı çukuru
Yalanlarla doldurmak istemiyorum
Seni kaybettim galiba
İki taşın arasında kaldım
Bu, benim hatam değildi
Seni ben çook geç tanıdım
Derin acılar bahçıvanı
Yüreğime ne ektin böyle...
Aşk korkağını bağışlar mı?
Söyle...
Aramak ne kötü herkeste seni
Her gözde bulup yanılmak seni
Ah turuncu rüyalar güzeli
Hem kendini yok ettin
Hem beni
Başka ne acıtabilir içimi
Yaşım kırkı devirmişken
Seni böyle patavatsızca sevmişken
Ve, tam aynayı güneşe çevirmişken
Başka ne...
Seni vefasız aşklara bırakıyorum
Yüzümü kırılan bardaklarda ara
Düşünme ben ne olurum
Sanırım bi daha onarılmaz
İncinen gururum | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:56 am | |
| İNTİHAR MAVİ
Dağların dorukları dumanlı olur
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Ve kılıçlarında taşırlar şiiri! .
Bu yüzden sevdaları mahzundur
Yürekleri kallavi!
Alınları ihanet vurgunudur.
Gözleri intihar mavi... | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:56 am | |
| İSTANBUL ACILAR KRALİÇESİ
İstanbul ey İstanbul ey
Ey acıların gözyaşlarının kraliçesi
İstanbul ey İstanbul ey
Ey bozgunların garip çiçeği
Bu akşam yemin ettim
Seni bir daha öpmemek için
Benki bütün duvarlarını, afişlerle donatıp
Yumruğumla kanatmıştım
Rezil bir aşktı
Bütün arkadaşları miting alanlarında
Ve mezarlıklarda bırakmıştım
İstanbul ey İstanbul ey
Acılar kraliçesi
Umudun ve direncin yorgun anası
Ve ey çıldırmak üzere olmanın çamurlu ikonası
Tırnaklarım kopuyor, Görmüyormusun
Bir benmiyim kapılarını şaşıran her yokuşun başında
Bir benmiyim ekmek arasına canına doğrayıp doğrayıp yutan
Bir kedi bile sağarken yüreğini
Telaş içerisinde yavrusuna
Ey acımasız acuze!
utan şu türbelerinden
Minarelerinden utan
İstanbul ey İstanbul ey
Acılar kraliçesi
Savaşın ve bozgunların gariban çiçeği
Ve ey teslimiyete düşmenin o hazin gerçeği
Bayraklarım kanıyor, Sormuyormusun
Kadınlarınki;
Omuzları hicran, saçları ihanet sarısı
Çocuklarınki;
Yağmur emiyor yıkılası kaldırımlarından
En ücra genlerime, alyuvarlarıma,
Kılcal damarlarıma, ruhuma kadar.Bıktım
İliklerime, gömlek ceplerime kadar sızan
Bu Allahsız yağmurundan
İstanbul ey İstanbul ey
Acılar kraliçesi
İhtişamın ve sefaletin çaresiz bacısı
Ve ey çürümenin yok olmanın amansız sancısı
Ciğerlerim çatlıyor, Duymuyormusun
Hangi pencerene çıksam
O salya sümük pezevenk suratları
Hangi caddene dökülsem
O şangur şungur düş kırıkları
Bütün bu ezginler, tükenenler, yerlere serilenler, tutunamayanlar
Sarsmıyormu seni hiç
Bunca infilak
Bunca isyan çığlıkları
İstanbul ey İstanbul ey
Acılar kraliçesi
Aldanışların ve hüznün yalancı tanrıçası
Ve ey ruhu kirlenmiş gecelerin cilveli yosması
İntihar anı geldi, beni öpmüyormusun,
Ağlamak istemiyorum, yenildim sana
Hikayenin özeti bu
Bir istimlak gibi ödedim ve çiğneyip geçtin maceramı
Şimdi ben suçlarımı didikleyen bu martı sürüsüyle
Şimdi ben hangi şehirde soğulturum zonklayıp duran bu yaramı
İstanbul ey İstanbul ey
Acılar kraliçesi
İhanetin ve ihbarların arkadan dolaşan bıçağı
Ve ey ödeşmelerin, yüzleşmelerin, erkekçe vuruşmaların kaçağı
Beni harcadın ulan!
Beni sattın
Utanmıyormusun | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:57 am | |
| İŞTE GİDİYORUM
İşte gidiyorum
Karşılıksız bir aşka kurban ettim ömrümü
İşte gidiyorum
Toprak alsın benimde bu hazin öykümü
İşte gidiyorum, gurbet yorgunu gövdemi
Çukura kim indirecek
İşte gidiyorum
Bu menfur cinayeti, şimdi çıkıp kim üstlenecek
Çürüdü gözlerim, yüreğim, bu yağmurlu şehirde
İşte gidiyorum
Beni kaldırın, hicran kalsın teneşirde
Size yüzyallardır sesini kaybetmiş
Bir türkü söyliyecektim...
Ve bir yayla şefkatiyle
Kirpiğinizin ucundan öpecektim
Bir masum türküydü sadece
Yüzbinlerce madurun gönlünde
Belki söyleriz hepbirlikte
Belki, mahşerin birinci gününde
Nasıl sevmiştim hepinizi..nasıl böyle oldu akıbetim?
Ve nasıl çöle döndü
O benim gül gülistan memleketim
İşte gidiyorum, hiçbiriniz, hiçbir dilde beni anlamadınız
Ben başımı verdim, sizinse
İnsafsız bir linç oldu karşılığınız
İşte gidiyorum
Penceresiz bir dünyanın labirentine
İşte gidiyorum
''Saçlarındaki yıldızları koparabilirsin anne''
Sonunda kaptırdım gönlümü
ölüm denen o kaypak türküye...
Ve işte kurtuldun benden
Şen olasın ey sevgilim Türkiye
Elbet benimde vardı
Kendime ve yurduma dair umutlarım
Belki bıraktığım yerden sürdürür
Dostlarım, karım ve çocuklarım...
Çatladı yüreğim çatladı sazım
Demekki böyleymiş yazım
Sizlere armağan olsun
Sizlerden ödünç aldığım bu yürek sızım...
Benim hiç hayalim olmadı anne
Ne seni rahat ettirdim, ne kendim ettim rahat
Bir mutluluk fotoğrafı bile çekdirmedi bu hayat
Kaybolmuş bir anahtar kadar sahipsizim anne
Ne omuzumda bir dost eli, ne saçımda bir şefkat...
Sayki yollarda akan, şu feydasız çamurdan anne...
Sayki ıslanmaktım, üşümektim
Sayki yağmurdum anne?
Bunca yıldır gözyaşını, hangi denizlere sakladın,
Oy ben öleyim, sen beni ne diye doğurdun anne? | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:57 am | |
| KAÇAKCI KURBAN
Lele kurban ben olayım
Ak göğsünde ben olayım
Senin yerin sıcak kalsın
Ah yine giden ben olayım
Lele kurban zor gelir
Dağlara giden zor gelir
Avcı yaralar kekliği
Bağrıma giden zor gelir
Lele kurban boşa gider
Ne söylesem boşa gider
Çiğnenir ektiğim güller
Ah emeklerim boşa gider
Lele kurban gülü verir
Dönmesemde gülü verin
Mayın tarlasına düştüm
Kan kırmızı gülü verin | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:57 am | |
| KAÇAK VE ANNE
Uçtum ateş üstüne
Dağlansın diye sızım
Sorma halim ne olur
Yoruldum anlamsızım
Yağmur doldu içime
Acım sigarasızım
Uyuyor musun anne
Ben geldim vefasızım
Suç oldu suç üstüne
Her şarkım her yazım
Vuruştum türkülerle
Kanla beslendi sazım
Bir rüzgarın önünde
Kaçağım kuralsızım
Duyuyor musun anne
Yalnızım çok yalnızım
Ah dağılsam dizine
Uyusam doymaksızım
Sabah olmasa gece
Kaçmaktan dermansızım
Sür beni gül yüzüne
Ki sende kalsın sızım
Ağlıyor musun anne
Gidiyor hayırsızım. | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:57 am | |
| KALAN KALIR
Vur sırtına, vur sırtına
Dostun oldum vur sirtina
Madem ki ben kaldıramam
Derdimi al vur sırtına
Duman kalır, duman kalır
Ocak tüter duman kalır
Ben yanarım hic tükenmem
Benden sonra duman kalır
Ah ne fayda, ah ne fayda
Kefen beyaz ha ne fayda
Bir hayına yas dökersin
Kadrin bilmez ah ne fayda
Kalan kalır, kalan kalır
Giden gider kalan kalır
Ben giderim geri gelmem
Benden sonra kalan kalır
Meydan kalır, meydan kalır
Yiğit ölmez meydan kalır
Yere vurma hatırımı
Sana kahpe meydan kalır | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:57 am | |
| KAVGAMIN ÇİÇEĞİ
Seni düşünüyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Toprağa su yürürken
Dağlar yeşerirken
Şafağın kızıl okları
Gecenin kalbine dalarken
Seni düşünüyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Bana sen öğrettin kavgayı
Seni özlüyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Sulara ay düşerken
Dalgalar öpüşürken
Sokağın titrek lambası
Islanan yüzüme düşerken
Seni özlüyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Bana sen öğrettin gülmeyi
Seni seviyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Seni düşünüyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Bana sen öğrettin gerçeği | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:58 am | |
| KİM SUSTURABİLİR BİZİM TÜRKÜMÜZÜ
Kim susturabilir bizim türkümüzü kim
Biz ki bu hasreti semahların seyrinden alıp gelmişiz
Biz ki onu sitemkar anaların kirpiğinden derlemişiz
Süzülsün de acının derin izler bıraktığı gül yanaklardan
Yere dökülsün istememişiz
Bizim türkümüzü rüzgar söyler her gece
Ay vurdukça parıldar gün doğdukça hız alır
Nevroz ateşleriyle sağaltarak çırpınan yarasını
Can havliyle kardaş
Kan içinde bir kartal gibi vadilere saldırır
Türkülere ilişmeyin
Türküler nehirdir gecenin bağrına akar
Fazla eşelemeyin kardaş
Taşınca ne siperler kalır ne dev barikatlar
Deşmeyin diyorum deşmeyin
Kim susturabilir bizim türkümüzü kim
Biz ki nice amansız badirelerde serden geçmişiz
Biz ki ilmikler boynumuza takılıyken bile türkü söylemişiz
Sonra ırmak boylarında göğertip körpe otların serinliğinde
Dağlara emanet etmişiz
Biz ki her yangının külünden diri canlar yaratmışız
Bizki mazlumların defterine kanlı resimlerle sıralanmışız
Banaz yaylasından kerbelaya kar götürsün turnalar
Ölürüz sanma kardaş
Dostun attığı gülden yaralanmışız
Türküleri dövmeyin
Türküler gökyüzüdür karanlığa yıldızlar çakar
Üstümüze gelmeyin kardaş
Namuslu bir devrimcinin alnında kavga ışıldar
İncitmeyin diyorum incitmeyin
Kim susturabilir bizim türkümüzü kim
Bizki karacaoğlanı aşkla veyseli toprakla yüceltmişiz
Bizki köroğlunun narasıyla nice beyleri yere çökertmişiz
Yine de masum bir bebek gibi avuç avuç sevdamızı
Kalanlara vasiyet etmişiz
Adam dediğin sapına kadar yiğit olmalı
Ne karıncayı incitmeli ne ozanları yakmalı
Öyle sansar gibi punduna getirmek de neymiş
Adam dediğin kardaş
Yüreği varsa eğer getirip ortaya koymalı
Türküleri yakmayın
Türküler çiçektir en umutsuz zamanlarda açar
Kavgayı uzatmayın kardaş
Yüzyıllardır tuz döke döke çürüdü bu yaralar
Kanatmayın diyorum kanatmayın | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:58 am | |
| KIZIN ADI ÖZGÜRLÜK
Minnacık bir kız vardı
Bir ormanda yaşardı
Karanlıkta kaybolsak
Elimizden tutardı
Yürüdüğü kırlarda
Papatyalar açardı
Omuzundan güvercinler uçardı
Öldürdüler yarım kaldı
Dudağında son gülücük
Yalnızca bir adı kaldı
Kızın adı özgürlük
Minnacık bir kız vardı
Göğsüne gül takardı
Beyaz bir at üstünde
Bulutlara konardı
Irmağın aynasında
Saçlarını tarardı
Yüzünü ay ışığıyla
Yıkardı
Minnacık bir kız vardı
Yüreği kuş kadardı
Tutunca rüzgar olur
Bir su gibi kayardı
Geciken şafaklarda
Yıldızları yakardı
Uyanınca seher yeli
Kokardı
Öldürdüler yarım kaldı
Dudağında son gülücüK
Yalnızca bir adı kaldı
Kızın adı özgürlük | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:58 am | |
| MÜLAYİM
Yıldızları senmi yaktın Mülayim
Ozanlara senmi kıydın Mülayim
Bir dikili ağacın bile olmadı
Herkes yedi senmi doydun Mülayim
Sert oldunda ne değişti Mülayim
Mert oldunda ne değişti Mülayim
Cart curt edip biraz nutuk atsaydın
Hırt olsaydın yaşardın be Mülayim
Ormanları senmi yaktın Mülayim
Çetelere senmi taktın mülayim
Düşüneni yazanı ve çizeni
Zindanlara sen mi tıktın Mülayim
Sert oldunda ne değişti Mülayim
Mert oldunda ne değişti Mülayim
Cart curt edip biraz nutuk atsaydın
Hırt olsaydın yaşardın be Mülayim
Mülayim Mülayim
Alem adamsın be Mülayim
Köprülerden azmı geçtin Mülayim
Zemzemlerden azmı içtin Mülayim
Böyle susmak yakışırmı hiç sana
Hayatından vazmı geçtin Mülayim | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:58 am | |
| NALÂN
Merhaba Nalân... bu sen misin,
Yoksa sen mi sandım;
Biri çimdiklesin beni...
Şöyle ışığa gel de göreyim,
Beni dümdüz eden,
O yalandan da yalan gözlerini...
Merhaba Nalân...
Amortiden mi çıktın güzelim?
Bak yine şapşal ettin bizi...
Oysa ne güzel unutmuştuk
Ve ne güzel sona ermişti,
O gerzek pembe dizi! ..
Hani, son bölümde sen yamuk yapıp
Fabrikatör Nubar Bey'in
Tarabya köşküne gitmiştin...
Hani, arkadaşım Halit Akçatepe'nin yanında
Beni acayip refüze etmiştin...
Ve işte o an gözümde,
Eskicinin bile almadığı
Bir eski eşya gibi, bitmiştin! ..
Merhaba Nâlan..
Pişmanlıklar denizinin biletsiz yolcusu...
Merhaba, artist olma hayallerinin
İkinci sınıf karakter oyuncusu! ..
Vay anasını sayın seyirciler,
Vay anasını be... vay anasını! ..
Bak, şimdi ağlarım ha,
Tez kapatsın biri,
Gözlerimin bozuk vanasını! ..
Oysa, o zehir kusan fabrika yolunda
Beraber ıslanmıştık biz, nice yağmurda.
Ve o gün, Nubar Bey'in çarpıp kaçtığı
Bir hayvancağızdı inleyen,
Yol kenarı çamurunda.
Ve hep kendine ayırdığın
O bencil yüreğin,
Bir de o gariban köpeğe sızlamıştı.
Ve ben, ilk defa seni böyle bilmiştim,
Ve damarlarım ilk defa böyle cızlamıştı! ..
Merhaba Nâlan... merhaba!
Yoksul mahallemizin en havalı kızı.
Merhaba, yanlış ağlara takılmış
Muhteşem deniz yıldızı! ..
Ben sana bakınca, dolardım bulut gibi
Dolardım da bir türlü yağamazdım...
Sen bana bakınca,
Bir ağlamak düğümlenir boğazımda,
Gurur yapar, ağlamazdım...
Ne düşkündüm sana be!
Hani hayvanlar yavrusunu yalarmış,
Aynen öyle...
Ne tutkuydu bizimkisi be!
Hani Ferhat dağları nasıl delermiş,
Aynen öyle...
Ve o nasıl gidişti be!
Hani bir tren gelir de üzerinden geçermiş,
Aynen öyle...
Of Nâlan of! ..
Sen benim neler çektiğimi bilsen,
Bunu bilmekten ölürdün...
Şu kadarını söyleyeyim:
Hani taş olsan,
Yani taş olsan;
Ortadan ikiye bölünürdün...
Gitme Nâlan, dur!
Tekrar gitme ne olur! ..
Aldırış etme saçma sapan sözlerime.
Yoo... hayır, ağlamıyorum,
Galiba cıgaranın dumanı kaçtı gözlerime.
Belki de sen haklıydın,
Bu mahallede ne bahtın açılır,
Ne de boyun uzardı.
Üstelik annen ölmüştü
Ve sokağınız,
Acını kaldıramayacak kadar dardı...
Terso gidiyordu herşey...
Milllet işi-gücü bırakmış,
Aklını bize takıyordu.
Altımızda çul yoktu,
Üstümüzde dam akıyordu.
Arap kızı camdan bakıyordu...
Sen gittikten sonra ben,
Hiç sorma...
El attığım her işi, çok geçmedi batırdım.
Çünkü seni unutmanın tek yoluydu;
Bütün kazancımı şaraba yatırdım.
Ama gelinliğin duruyor.
Baba yadigarı cumbalı evi de satmadım.
Yalanım varsa kalkmayayım şuradan:
Ben seni bir tek gün,
Bir tek gün bile unutmadım! ..
Merhaba Nâlan,
Merhaba üzgün melek.
Merhaba kadersizim, talihsizim.
Merhaba titreyen elim, sancıyan belim,
Ağrıyan dizim, vazgeçilmezim! ..
Ama Necdet Tosun öldü Nâlan,
Artık yemekleri sen,
Salatayı da ben yapacağım.
Sami Hazinses kadar olmasa da
Bahçeyi sevdiğin çiçeklerle donatacağım.
Kemal Sunal da öldü Nâlan,
İyi kalpli amcaları birer-birer uğurladık.
Ve dünya kirlendi,
Filmler bozuldu
O masum sevdalar yaşanmıyor artık...
Sen varsın, ben varım.
Bir de, acımasız bir dünya var dışarıda...
Esas film şimdi başlıyor,
Ve bütün koltuklar bomboş bu sinemada! ..
Merhaba Nâlan, merhaba! ..
Sen ortada sıçan, ben şaşkın körebe...
Ulan seviyorum seni be! ..
Ulan, nereden inceldiyse,
Oradan kopsun be! .. | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:59 am | |
| NE DEMELİ ŞİMDİ
Ne demeli şimdi
bir çiğdemin toprağı yırtışını seyredişim
göğe mi dokunmalı
ucuna mı körpe filizin
öyleyse karanlık sokaklarda koştuğumu düşün
ay yine bir kadın gibi sarkıyorken denize
dirseklerimle böğrüme gömdüğüm titremeyi düşün
oradan gövdemi kaplayışını soğuk bir terin
vay perçemle günün huysuzluğu dolaşan kısrak
vay acemi öpüşlerden gövdeme boşalan acımtırak has
telaş, kıvranış, parıltılı gözlerdeki atılganlık
ya görevin ne senin görevin
oynaşmak değil mi içimdeki savaşmak duygusuyla
ve benim nevresimim kararmışsa kirden
rutubetten
sarhoşsam gülümseyiş ağlayışlardan
ve kaynak sularıyla üzerime yağan aydınlık hülyaları
senden gelen ısıyla koruyorsam...
Ne demeli şimdi
ey serçelerin sabahlarla bölüştüğü cıvıltı
ey bir romanın olur olmaz yerinde dikkati çeken hayal
acıyış, şevkat, umursayış, hırçınlık seli...
beni düşün öyleyse
beni hayretin ve karanlığın eşiğinde
beni fitillerde başlayan bir fısıltı anında
ilk satırını yazarken bir bildirinin
kulaktan kulağa dolaşan haberlerin bağraında
beni dar camlarda değil
bir bulutun seyrinde düşün
burada
ortasında
sıçraya sıçraya kabaran alevlerin. | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:59 am | |
| NERDEN BİLECEKSİNİZ
Üstüm başım toz içinde
Önüm arkam pus içinde
Sakallarım pas içinde
Siz benim nasıl yandığımı
Nerden bileceksiniz.
Bir fidandım deriildim
Fırtınaydım duruldum
Yoruldum çok yoruldum
Siz benim neler cektiğimi
Nerden bileceksiniz.
Taş duvarlar yıkıp geldim
Demirleri söküp geldim
Hayatımı yıkıp geldim
Siz benim neden kaçtığımı
Nerden bileceksiniz.
Gökte yıldız kayar şimdi
Annem beni anar simdi
Sevdiğim var kanar şimdi
Siz benim niye içtiğimi
Nerden bileceksiniz.
Bir pınardım kan oldum
Yol kenarı han oldum
Yanıldım ah ziyan oldum
Siz benim neden sustuğumu
Nerden bileceksiniz.
Ben ardımda yas bıraktım
Ağlayan bir eş bıraktım
Sol yanımı boş bıraktım
Siz benim kime küstüğümü
Nerden bileceksiniz. | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:59 am | |
| NEYLERSİN
Bazen acı dinmez, bazen de yağmur
Sevgilim gülümse, her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü
Hasrete yanmışız, neylersin
Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır..
Sen de anladın ki yapa-yalnızız...
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak...
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Neylersin...
Ah güzelim,
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin...
Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık.
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı.
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
Oysa tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık.
Biz, hayata dair
Hiçbir yanlış yapmamıştık...
Neylersin...
Biz bu sonucu haketmedik,
Hayır, etmedik...
Ömrümüz bu talana lâyık değildi.
Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz...
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...
Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun...
Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
Neylersin...
Ah bebeğim, ah..
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
Dudaklarına sızınca farkedersin.
İçindeki vurgun aşklar mezarlığında,
Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin...
Bir inme gibi dolaşır bedeninde pişmanlıklar,
Neylersin...
Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik.
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı.
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı.
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile
Bize yer kalmamıştı.
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı.
Neylersin...
Biz bu aşkı sürdüremezdik,
İnan, sürdüremezdik...
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.
Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
Unutmasan bile artık
Unutur gibi yapacaksın.
Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın... | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 3:59 am | |
| ÖDEDİM Mİ BEDELİNİ
Ödedim mi bedelini
Ödedim mi yaşamanın
Ayışığı oynaşırken
Yar elini okşamanın
Açtıysa menekşe bil ki
Duyduysa karınca bil ki
Senden önce birileri
Ödemiştir bedelini
Sokak sokak vuruşarak
Adım adım yaklaşarak
Hey hey hey
Hey hey hey
Gözyaşıyla kanla terle
Tarihle hesaplaşarak
Ödedim mi sebebini
Ödedim mi var olmanın
Heybetli bir dağ misali
Dimdik ayakta durmanın
Öldüyse civanlar bil ki
Dolduysa zindanlar bil ki
Kimseyi vurmasın
Çözülsün diye çelişki
Sokak sokak vuruşarak
Adım adım yaklaşarak
Hey hey hey
Hey hey hey
Gözyaşıyla kanla terle
Tarihle hesaplaşarak | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 4:00 am | |
| RÜZGAR ESER
Rüzgar eser çoban ateşleri
Dört bir yana serpişir
Yağmu ciser yıldızlar ıslanır
Hasret ile kıprışır
Dağlar küser tozlu yamacında
Can can ile çarpışır
Benim canım kim bilir nerede
Taş yastığa ağlaşır
Yollar tozar yayla çocukları
Kuzu gibi meleşir
Hasret uzar kardelen yüreği
Kar altında titreşir
Kuşlar uçar turnam yaralıdır
Boyun büker bekleşir
Benim yaram nevroz ateşinde
Yana yana depreşir | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 4:00 am | |
| SANA GELDİM
Yağmurlar içinden ıslandım geldim
Bir kuru değneye yaslandım geldim
Sıcacık çorbana muhtacım inan
Ölümlerden geçtim uslandım geldim
Üşüdü ellerim üşüdü kalbim
Yaban ellerinde taşlandım geldim
Sanki cehennemdi sensizlik bana
Irmaklar içinden sislendim geldim
Tren yollarında islendim geldim
Kalmadı hevesim kalmadı inan
Yıkandım arındım süslendim geldim
Sana geldim sana kucaklarmısın
Bilmemki yeniden bağışlarmısın | |
| | | Admin Psc0 AdMiNsTaTöR
Mesaj Sayısı : 487 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 35 Nerden : Türkiye/Bursa
| Konu: Geri: Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! C.tesi Ağus. 08, 2009 4:00 am | |
| SEN AĞLAMA YAR
Dağlar beni koy ver gidim yar ağlamasın
Dizin vurmasın
Doymadım ömrüme nasıl ölem yar ağlamasın
Gülüm solmasın
Yollar tuzak ben ne edim yar ağlamasın
Yürek yanmasın
Ağlama yar sen ağlama yar
Gadan belan bana gelsin
Sen ağlama yar
Gül kırılmasın
Gönül kırılmasın
Kar fırtına boran olsun
Gülüme yağmasın
Ben öleyim oy ben öleyim
Bu canıma kurşun değsin
Dur ben öleyim
Ağlama yar gel ağlama yar
Sana gelen bana gelsin
Sen ağlama yar
Gülüm darıldı
Gönlüm yoruldu
Kar fırtına boran vurdu
Gülüm kırıldı
Ben öleyim oy ben öleyim
Bu canıma kurşun değsin
Dur ben öleyim | |
| | | | Yusuf Hayaloğlu ' ndan seçmeler...!!! | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|